18 Temmuz 2009 Cumartesi

bağırsak

bağırsak
Sindirim kanalının mideden sonra başlayan ve anüs (makat) deliğiyle dışarı açılan son bölümü. Mideden bağırsaklara bir ölçüde sindirilmiş gelen besinler burada çok daha büyük değişikliklere uğrar. Böylece besleyici maddeler ve yararlı olan besinler emilebilir. Artıklar ise anüse doğru itilerek dışkıya dönüşür. Bağırsaklar embriyon aşamasında gelişen üç temel doku katmanından biri olan endodermden gelişir. Farklılaşma süreci tamamlanınca karın boşluğunda boyuna yerleşmiş bir boru biçimini alır. Bu boru önde ve arkada karın zarıyla karın duvarına bağlıdır. Karın zan bu biçimiyle bir orta bölme oluşturur. Daha sonra bu bölmenin ön kısmı kaybolur ve bağırsak karın duvarına yalnızca arka taraftan bağırsak askısı denen bir sapla bağlı kalır. Bağırsak askısının içinden damarlar ve sinirler geçer. İlkel bağırsak hızla büyür ve karın boşluğuna uyum sağlamak için kıvrımlanır. Bu süreç sonunda farklı kısımları karın boşluğuna bağlanmış olur. Bazı bölümler ise karın zarının yapışmış iki katmanına tutunmuştur. Uzun bir boru biçiminde olan bağırsak iki ana bölüme ayrılmıştır: İncebağırsak ve kalınbağırsak.
- İncebağırsak
Bağırsağın mide ile kalınbağırsak arasındaki bölümüdür. Burada besin maddeleri mukoza hücrelerinin salgısı, pankreas sıvısı ve safrayla karışır. Böylece sindirim süreci son evreye ulaşırken sindirilmiş besinler bağırsak mukozası yoluyla emilir. İncebağırsağın başlangıç bölümündeki çapı 2-3 cm, son bölümde 1 cm dolayındadır. Farklı yerleşim ve yapısal özelliklerine göre üç bölüme ayrılır: Onikiparmakbağırsağı, jejunum ve ileum.
- Onikiparmakbağırsağı
Onikiparmakbağırsağı yaklaşık 25 cm uzunluğundadır. Mideyi izler ve mideden pilor (mide kapısı) büzgen kasıyla ayrılır. Karnın arka duvarına bağlanmıştır. Pankreas başını çevreleyen ve sola doğru yönelmiş bir yay biçimindedir. Pankreasla arasında bulunan bağdokudan kan damarları ve pankreasın onikiparmakbağırsağına açılan dış salgı kanalları geçer. Ana pankreas kanalı (Wirsung kanalı) safra kanalı ile birleşerek büyük onikiparmakbağırsağı papillası (memecik) adı verilen bir çıkıntıdan onikiparmakbağırsağına açılır. Yardımcı pankreas kanalı da (Santorini kanalı) benzer yapıda olan küçük onikiparmakbağırsağı papillasından onikiparmakbağırsağına birleşir.
- Jejunum
Onikiparmakbağırsağı-jejunum arasındaki dirsek bu iki bağırsak bölümünü birleştiren bir çeşit köprü oluşturur. "Boş bağırsak" anlamına gelen jejunum adı anatomik incelemelerin başladığı ilk yıllarda kadavra üzerinde yapılan incelemelerde bu bölümün hemen her zaman boş olarak görülmesinden kaynaklanır. Uzunluğu yaklaşık 270 cm'dir. Bunu uzunluğu yaklaşık 420 cm olan ileum izler. Jejunum ile ileum arasında kesin bir anotomik sınır yoktur. Birlikte incebağırsağın hareketli bölümünü oluştururlar. Çünkü karnın arka duvarına geniş bir karın zarı katmanı, yani bağırsak askısıyla bağlanmış olmaları belirli bir hareketlilik kazanmalarını sağlar. Jejunum içinde bulunduğu dar boşluğa bağırsak kangalı denen son derece kıvrımlı bir düzen içinde yerleşerek sığmıştır.
- İleum
İncebağırsağın son bölümü olan ileum, adını leğen kemerinde yer alan böğür (iliyak) kemiğine yakın olmasından alır. Ucundaki ileoçekal valf, incebağırsaktan kalınbağırsağa geçiş yeridir.
- incebağırsağın yapısı
İncebağırsağın duvarı, onikiparmakbağırsağı bölümünde daha kalın, ileum bölümünde daha ince olmakla birlikte benzer yapıyı bütün bölümlerde korur. Dört kılıf ya da katmana ayrılır: Mukoza, mukozaaltı, kas ve seröz (sıvı içeren) katmanlar.
Mukoza, boşluğa doğru yaptığı kabartılarla emme yüzeyini önemli ölçüde artırır. Enine kıvrımlar 7-8 mm yüksekliğinde ve yaklaşık 0,5 mm çapında, parmak biçimli
çıkıntılardır. Bunlara bağırsak villüsleri denir. Villüsler onikiparmakbağırsağının başlangıç ve ileumun son bölümlerinde bulunmaz. En sık ve kalın oldukları bölge onikiparmakbağırsağıdır. İleumun sonlarına doğru ise giderek azalıp küçülürler. Bağırsak mokozasının emici yüzeyini emici hücrelerinin yaptığı parmaksı çıkıntılar da artırır. Ancak elektron mikroskopunda görülebilen bu son derece küçük çıkıntılar hücre başına yaklaşık 2 bin tanedir. Bütün bu yapılar sayesinde iyice genişleyen incebağırsağın emici yüzeyi 300 m2 dolayına ulaşır. Emici hücreler arasına tek tek mukus salgılayan hücreler dağılmıştır. Bağırsak mukozasında basit tüp biçiminde Lieberkühn bezleri vardır. Villüslerin tabanına açılan bu bezler sindirim süreci için gerekli olan proteinaz ve lipaz gibi enzimler ile mukus salgılar. Salgı hücreleri ve villüsleri örten hücreler arasında ayrıca farklı tipte iç salgıbezi hücreleri bulunur. Bunlar serotonin ve farklı tipte polipeptit hormonları salgılar. Çok çeşitli kimyasal bileşimleri olan polipeptitlerin bir bölümü tam anlamıyla tanımlanamamıştır. Bu maddeler arasında kolesistokinin, gastrin, somatostatin, P maddesi, sekretin, nötrotensin ve motilin sayılabilir. Bu maddelerden bazıları iç salgı hücrelerinin yanı sıra nöronlarda da bulunur. Genel olarak sindirimle ilgili salgıbezi ve kas hücrelerinin etkinliklerini düzenledikleri söylenebilir. İncebağırsak mukozasında çok sayıda lenf dokusu toplulukları bulunur. Bunlar çıplak gözle görülebilecek tek tek küçük yumrular ya da çapları birkaç santimetreyi bulan ve özellikle ileumun son bölümüne yerleşmiş Peyer plakları denen elips biçimli topluluklardır. Bağırsak duvarının mukozaaltı kılıfı, sinirler, kan ve lenfa damarlarının geçtiği gevşek bir bağdoku yapısındadır. Onikiparmak bağırsağında bu doku salgıbezleri de içerir (Brunner bezleri). Brunner bezleri mide sıvısının asitlik derecesini azaltan alkali (bazik) bir madde salgılar. Kas kılıfı iki katman halindeki düz kas hücrelerinden oluşur. İçtekiler dairesel biçimde bağırsak boşluğunu çevreler. Dış katmandaki kaslar ise uzunlamasına yerleşmiştir. Seröz katmanı karın zarı oluşturur. Bu katman onikiparmakbağırsağının bir bölümü dışında bütün incebağırsağı örter.
- Damarlar ve sinirler
İncebağırsak farklı atardamarlarla ilişkilidir. Oniki-parmakbağırsağı, pankreas üst ve alt pankreas-onikiparmakbağırsağı atardamarından, ileum ve jejunum alt bağırsak askısı atardamarından beslenir. Alt bağırsak askısı atardamarı kendi aralarında ağızlaşan, böylece geniş bir yan dolaşım olanağı sağlayan çok sayıda kıvrım oluşturarak bağırsak askısına yayılır. Toplardamar dolaşımı kapı toplardamarı sisteminin başlangıcını oluşturur. Onikiparmakbağırsağının lenf dolaşımı kapı toplardamarıyla ve mide kapısıyla ilişkili lenf düğümlerine ulaşır. Villüslerde başlayan jejunum ve ileum lenf dolaşımı bağırsak askısında bulunan lenf bezleriyle bağlantılıdır. Bunlar lenf sıvısıyla birlikte incebağırsakta emilen yağları (kilüs) taşıdığından kilüs damarları olarak da bilinir. İncebağırsak sinirleri otonom sinir sistemiyle bağlantılıdır. Bağırsak duvarında sinir lifleri iki ağ oluşturur. Bunlardan biri mukoza altında (Messner ya da mukoza altı sinir ağı), öbürü dairesel ve uzun kas katmanları arasında bulunur (Auerbach ya da kas sinir
ağ1)
-Hareketler
Bağırsak duvarı, otonom sinirlerin etkisiyle, ama özellikle de bölgesel sinir refleksleri ve çeşitli hormonların uyarıcı ya da engelleyici etkilerine bağlı olarak çeşitli hareketler yapar: Kas gerginliği değişiklikleri, peristaltik hareketler (yukarıdan aşağıya doğru ritmik hareketler), bölgesel kasılmalar, uzama ve kısalma biçiminde sarkaç hareketleri, villüs hareketleri. Bütün bu hareketler sonucunda bağırsak içindeki besinler iyice karışarak kalınbağırsağa doğru itilir.
- incebağırsağın fizyolojisi
İncebağırsağın temel iki işlevi besinlerin sindirilmesi ve emilmesidir. Sindirim safra ve pankreas salgısının düzenli salgılanmasına ve çeşitli enzimlerin etkisine bağlıdır. Emilim ise, uygun bir süre boyunca sindirilmiş ve emilmeye hazır hale gelmiş olan besinlerin normal emilim yüzeyleriyle yeterli bir süre boyunca temasına bağlıdır. Normal emilim yüzeyi denince bağırsağın uzun olması, villüslerin, mikrovülüslerin ve lenf damarlarının hem yapısal, hem de işlevsel bakımdan normal olması anlaşılır (bak. sindirim).
- Kalınbağırsak
Bağırsağın son bölümü olan kalınbağırsak, ileoçekal valf (incebağırsağı kalın bağırsaktan ayıran,, bağırsak içeriğinin kalınbağırsaktan incebağırsağa geri dönmesini engelleyen kapakçık) ile anüs deliği arasında uzanır. Uzunluğu yaklaşık 2 m, çapı başlangıçta 7-8 cm, son bölümünde 2-3 cm olan boru biçiminde bir yapıdır. Karın boşluğunda büyük bir kıvrım oluşturur. Sağ böğür boşluğunda başlayarak önce yukarıya, sonra sola, ardından aşağıya doğru kıvrılan kalınbağırsak izlediği bu yolla incebağırsak kütlesini çevreler. Üç farklı bölümü vardır: Körbağırsak, kolon ve düzbağırsak (rektum).
- Körbağırsak
Kalınbağırsağın ilk bölümü olan körbağırsak yaklaşık 6 cm uzunluğundadır. Sağ böğür boşluğunda bulunur. Bir kese biçiminde olan bu bölgeye incebağırsak bağlanır. Ayrıca apandis denen parmaksı, ince bir çıkıntısı vardır.
- Kolon
Körbağırsağı izleyen kolon dört bölüme ayrılabilir. İlk bölüm ya da çıkan kalınbağırsak, yukarı doğru ilerler. İkinci bölüm yatay kalınbağırsaktır ve adından da anlaşılabileceği gibi karın boşluğuna enlemesine yerleşmiştir. Karaciğere yaklaşan bu bölüm karaciğer büklümü denen kesimde sola kıvrılır. Üçüncü bölüm olan inen kalınbağırsak aşağı doğru yönelmiştir. Dalak yakınında aşağıya yönelmek için yaptığı kıvrım dalak büklümü olarak bilinir. Dördüncü bölüm leğenin yan içbükey kıvrımını izleyerek ilerler. Kalınbağırsağın "S" biçiminde kıvrım yapan bu bölümü "sigmoit kolon" adıyla bilinir.
- Düzbağırsak (rektum) ; Sigmoit kolunun devamıdır. Bağırsağın en son parçasıdır ve dışarıya anüs deliğiyle açılır. Düzbağırsak, üçüncü sağrı omuru hizasında başlar. Uzunluğu yaklaşık 16-17 cm'dir. Çapı üstte yaklaşık 3 cm, ortada ampulla denen bölgede yaklaşık 5,5 cm' dir. Önemli bir bölümü küçük leğende bulunur ve arkada son üç sağrı omuru ile kuyruk sokumu kemiğine, önde ise idrar torbası ve kadınlarda dölyatağı ile dölyoluna komşudur. Düzbağırsağın 3 cm'lik en son bölümü apış arası bölgesinin kas ve zar oluşumları boyunca yer alır.
- Kalınbağırsağın yapısı
Kalınbağırsağın duvarı, incebağırsağınkine benzer bir yapıdadır. Yani dört katman ya da kılıftan oluşur: Mukoza, mukozaaltı, kas ve seröz katmanlar. En içte bulunan mukoza kılıfı dışkının ilerlemesini kolaylaştırıcı mukus üreten salgı bezleriyle donanmıştır. Mukozaaltı katmanı mukoza altında gevşek bir ara doku oluşturur. Seröz katman dışta körbağırsağı bütünüyle ya da yalnızca ön yüzeyinde saran, kalınbağırsağın sonraki bölümlerini sigmoit kolonun başlangıç kısmına kadar arka yüzeyini örtecek biçimde yayılmış karın zarından oluşur. Karın zarı yatay kalınbağırsak düzeyinde ve sigmoit kolonun büyük bir bölümünde askı işlevi görerek bu bölümleri karnın arka duvarına bağlar. Aynı biçimde düzbağırsak da kısmen karın zarıyla örtülüdür. Kas kılıfı iki katman halindeki düz kas liflerinden oluşur. Dıştaki katman uzunlamasına ilerlerken, içteki katman dairesel biçimde yerleşmiştir. Uzunlamasına ilerleyen katman sürekli değildir. Kas demetleri üç şerit oluşturacak biçimde toplanmıştır. Bu nedenle kalınbağırsağın dış görünümü incebağırsaktan farklıdır. Dış yüzeyler enine ve uzunlamasına oluklarla bölmelere ayrılır. Bunlar arasında kese biçiminde kabartılar bulunur. Uzunlamasına oluklar şeritlere, enlemesine oluklar ise yarımay kapaklarına karşılık gelir. Sigmoit kolonda şeritler daha geniştir ve birbirleri içinde kaybolur. Böylece düzbağırsakta dıştaki kas katmam süreklilik kazanır. Dairesel kas katmanı özellikle anüs bölgesinde gelişmiştir ve anüs çevresinde anüs büzgen kası denen bir çeşit halka oluşturur.
- Damarlar ve sinirler
Kalınbağırsak damarları büyük ölçüde aorttan kaynaklanan bağırsak askısı üst ve alt atardamarlarından gelir. Üst bağırsak askısı atardamarından körbağırsak, çıkan kalınbağırsak ve yatay kalınbağırsağın sağ yarısı beslenir. Alt bağırsak askısı atardamarı ise yatay kalınbağırsağın sol yarısını, inen kalınbağırsağı, sigmoit kolonu ve düzbağırsağın bir bölümünü besler. Düzbağırsak aynı zamanda alt mide atardamarı ve iç kasık atardamarından beslenir. Toplardamarlar, kapı toplardamarı sistemine bağırsak askısı toplardamarı aracılığıyla bağlanır. Düzbağırsakta toplardamarlar bir ağ oluşturarak bir yandan kapı toplardamarı sistemine, öbür yandan alt anatoplardamar sistemine boşalır. Böylece kapı toplardamarı sistemiyle, genel toplardamar sistemi arasında bir ağızlaşma oluşur. Lenf dolaşımı bağırsak duvarı yakınında yer alan ve ayrıca kan damarları boyunca uzanan lenf bezlerinden başlar. Kalınbağırsak otonom sinir sisteminin sempatik ve parasempatik lifleriyle bağlantılıdır. İncebağırsakta olduğu gibi lifler bağırsak duvarında iki ağ oluşturur. Bunlardan biri mukoza altında, öbür rü kas katmanları arasındadır.
- Hareketler
Kalınbağırsak hareketlerini düzenleyen birçok etken vardır. Örneğin bağırsağın gerginliği, kişinin duruş biçimi, bağırsak içeriğinin alınan besinle bağlantılı olarak azalıp çoğalması, bazı hormonların etkisi (gastrin, serotonin) ve duygusal etkiler kalınbağırsak hareketlerini etkiler. Gastrokolik refleks, bütün bağırsak duvarının yaptığı bir kasılma hareketidir ve yemeklerden sonra ortaya çıkarak dışkılama için bir uyan oluşturur.
- Kalınbağırsağın fizyolojisi
Kalınbağırsağın özellikle ilk yarısında incebağırsaktan gelen kimusun içindeki suyun büyük bölümü emilir. Böylece bağırsak içeriği giderek sertleşerek dışkı özelliği kazanır. Bunlar bağırsakta birikir ve daha sonra da dışarı atılır. Su ile aynı zamanda elektrolitler de geri emilir. Kalınbağırsakta bakteri yoğunluğu oldukça yüksektir. Bu bağırsak florası sindirilmeyen amit ve proteinlerin kokuşma ve mayalanmasıyla yıkımını, organizmaya yararlı olan vitaminlerin yapımını sağlar (K vitamini, folik asit, biyotin, pridoksin).