12 Temmuz 2009 Pazar

D & E Diğer vitaminler

D & E Diğer vitaminler

Kalsiyumun güçlü kemikler için temel öneme sahip olduğunu biliyorsunuz. Ancak kemiklerinize ulaşan kalsiyumun miktarını artırmak için D vitaminine ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Bu yüzyılın başında D vitamini noksanlığının raşitizme yol açtığı keşfedildi ve bu vitaminin, beslenmenin temel öğelerinden biri olduğu anlaşıldı. Çocukluk çağında görülen raşitizmde kemik gelişimi bozuluyor ve kemiklerde biçim bozuklukları ortaya çıkıyordu. Bugün D vitamini desteği sayesinde, çocuklarda D vitamini noksanlığı neredeyse tümüyle ortadan kaldırıldı ama yetişkinlerin de D vitamini alımına dikkat etmesi gerekiyor. Vücudumuz güneş ışınları ve besinlerden D vitamini üretir. Cildimiz ultraviyole ışınlarına maruz kaldığında, cildimizdeki kimyasal bir madde, D vitamininin inaktif formuna dönüşür. Bazı besinlerde de D vitamini bulunur. Tereyağ, yumurta ve yağlı balıklar doğal D vitamini kaynaklarıdır. D vitamini katkılı süt, margarin ve bazı kahvaltılık tahıllarda D vitamini bulunur. İnaktif D vitamini, kan yoluyla karaciğere getirilir ve burada vücudun kullanabileceği aktif forma dönüşür. D vitamininin aktif formu, ince barsaklardan kalsiyumun emilmesine yardımcı olur, kalsiyumun kemiklerde ve dişlerde tutulmasını sağlar. D vitamini ve kalsiyumun uzun süreli eksikliği osteoporoza neden olur. Osteoporozda kemikler dayanıksız ve kırılgan bir durum alır. Daha seyrek olarak, yetişkinlerde D vitamini eksikliği sonucunda kemiklerde yumuşama ve biçim bozukluğu ile kendini belli eden osteomalazi ortaya çıkar.

D vitamini sentezi ile etkileşen faktörler
Vücudumuz, D vitaminini güneş ışınları yardımıyla sentezlediğinden haftada üç defa 10-15 dakika süreyle kolların, ellerin, yüzün doğrudan güneş ışığına maruz bırakılması, D vitamini sentezini uyarır. Ancak sağlık sorunları nedeniyle kapalı mekanlarda bulunan veya yeterli güneş görmeyen bölgelerde yaşayanlarda D vitamini eksikliği görülebilir. Kış aylarında güneşin yetersiz olması ve kalın giysiler de D vitamini yapımının azalmasına neden olur. Yapılan bir çalışma 66 ile 99 yaşları arasındaki kişilerin kış aylarında D vitamini depolarının azaldığını ortaya koymuşur. Yaşla birlikte vücudun UV ışınlarından D vitamini sentezleme yeteneği azalır. Böbrek veya karaciğer hastalığı nedeniyle inaktif D vitaminin aktif forma dönüştürülme yeteneği azalır. Şipru gibi yağ emilini azaltan barsak hastalıkları D vitamini emilimini de azaltırlar. Aritmi ve epilepside kullanılan fenitoin de D vitamini noksanlığına yol açabilir.

Yeterli D vitamini almak için ne yapmalı?
Biraz güneşe çıkın--Yaz aylarında haftada üç defa 10-15 dakika güneşlenin. Böylece kış aylarında harcayacağınız D vitaminini karaciğerinizde depolamış olursunuz. Cildin düzenli olarak kısa sürelerle güneş ışınlarına maruz kalması, cilt kanseri riskini artırmamaktadır. Daha sık güneşe çıkıyorsanız koruyucu filtreleri olan güneş yağları kullanın.Genel olarak ne kadar koyu tenli iseniz yeterli D vitamini sentezi açık tenlilere göre daha fazla güneşte kalmanız gerekir. Süt için--Genç yetişkinler için günde iki bardak süt içilmesi, günlük D vitamini ihtiyacını karşılamak için yeterlidir. Bu miktar yaşlılar için yeterli olmayabilir. Menopoz sonrasındaki kadınlar ve 55 yaşın üzerindek erkeklerde osteoporozu önlemek için ilave kalsiyum ve D vitaminine gerek vardır. Kalsiyum ile birlikte D vitamini alan kadınlarda kemik kırıkları riski azalmakadır. Bu nedenle bazı doktorlar orta yaşlılara günde 400 IU (uluslararası birim) D vitamini tavsiye etmektedir. Özellikle az güneşe çıkanların D vitamini desteğine ihtiyacı vardır. Birçok multivitamin ve mineral desteği tabletinde 400 IU D vitamini vardır. Kalsiyum tableti alıyorsanız içinde D vitamini de bulunmasına dikkat edin. İçinde 200-400 IU D vitamini bulunanları tercih edin. D vitamini ve A vitamini kombinasyonları iyi bir seçim değildir çünkü bunlarda kalsiyum yoktur. Doktorunuz tarafından verilmemişse günde 400 IU'dan fazla D vitamini almayın. D vitamini vücutta depolandığından dolayı fazla miktarda (günde 2,000 IU) D vitamini toksik etkilere neden olabilir. D vitamini zehirlenmesinin belirtileri bulantı, kilo kaybı, sinirlilik, karaciğer, böbrekler ve yumuşak dokularda kalsiyum birikimdir.

D VİTAMİNİ

D Vitamininin oluşması için ultra-viyole ışınlarına ihtiyaç vardır.

Antioksidan özelliği ile eritrositleri korumaktadır.

A Vitamininin oksidasyonunu önleyerek etkinliğini arttırır.

Yağların oksidasyonunu önler.

Kanser ve erken yaşlanmayı önleyebilir.
Yaşlılık nedeniyle ortaya çıkan hafıza kayıplarını önleyici etkisi vardır.

İlaç ve radyasyonun zararlı etkilerinden korur.

Virütik hastalıklara karşı bağışıklık sistemini geliştirir.

Göz sağlığı için elzemdir.

Doğal yiyeceklerden oluşan diyetle eksikliğine pek rastlanmaz

Kesin olmamakla beraber kısırlığa neden olabilir.

Yeşil yapraklı bitkiler, yağlı tohumlar ve bunlardan elde edilen yağlar, tahıl taneleri ve kuru baklagiller.

Ay çiçek yağı (genel olarak bitkisel yağlarda bol bulunur)

Badem ,buğday, yer fıstığı, ıspanak, brokoli, kırmızı et,

Balık yağı, ıstakoz.



E vitamini

E vitamini, yapılan çalışmalarda tıp dünyasının dikkatlerini üzerine toplamaya devam ediyor. E vitamini (C vitamini ve beta karoten gibi) "serbest radikalleri" yani bir elektronu eksik olan oksijen moleküllerini tutarak hücrelere zarar vermesini önleyen "antioksidan" özelliğe sahip bir madde. Antioksidanlar bir elektronlarını serbest radikallere vererek bunları zararsız duruma getiriyorlar. Antioksidanlar ortamda bulunmadığında ise serbest radikaller canlı hücrelerden elektron çalarak hücrelere zarar veriyorlar. Böylece sonu kansere kadar varabilen hücresel değişimler meydana geliyor. Son çalışmalara göre, bir antioksidan olan E vitamininin bazı potansiyel faydaları şunlar:
E vitamini desteğinin kalp hastalığından koruyucu etkisi var.
E vitamini alınması bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltıyor.
E vitamini Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatıyor.
E vitamininden zengin beslenmenin Parkinson hastalığından koruyucu etkisi olabilir.
E vitamini alınması yaşlı kişilerde bağışıklık sistemini güçlendiriyor.
Uzmanlar E vitaminine ilişkin umut verici haberleri değerlendirirken E vitamininin yararları için daha güçlü kanıtlar sağlayacak olan randomize, kontrollu çalışmaların sürdüğünü belirtiyorlar.

E vitamini almanın riskleri var mıdır?
Kanın pıhtılaşmasını azaltan antikoagülan ilaçları alan kişilerin E vitamini alması önerilmiyor çünkü bu ilaçlarla birlikte alınan E vitamini pıhtılaşma zamanını uzatabiliyor.

En uygun E vitamin dozu nedir?
E vitaminiyle ilgili çalışmalarda 50 IU (uluslararası ünite) ile 1,200 IU arasındaki dozlar kullanılmıştır. Kalp üzerinde yararlı etki için günlük E vitamini dozunun en az 100 IU olması gerekir. Kalp hastaları için önerilen doz genellikle günde 400 IU dozudur.

E vitamini alınması tavsiye edilir mi? E vitamini doktorların en çok tavsiye ettikleri vitaminlerdendir. Bazı uzmanlar özellikle kalp hastalarına E vitamini vermektedir.Tek başına diyetle yeterli E vitamini almak güçtür. Ama unutmamalı ki hiç birvitamin sağlıklı beslenme ve düzenli bedensel aktivitenin yerini tutamaz.



E VİTAMİNİ

Pıhtılaşmada ve kemik yapımında kajsiyuma yardımcıdır.

Kan pıhtılaşmasında önemli rol oynar.

Bazı çalışmalar özellikle yaşlılarda kemikleri güçlendirdiğini göstermektedir.

Kontrolsüz kanamalara neden olan K Vitamini eksikliği malabsorbsiyon hastaları hariç ender görülür.

Doğumdan sonra ilk 3-5 gün içerisinde barsak florası henüz tam gelişmemiş olduğunda K Vitamini eksikliği vardır.Bu neden le doğumdan sonra tüm bebeklere verilmesi gerekmektedir.

Hayvansal ve bitkisel yiyeceklerin çoğunda bulunur.

Yonce ıspanak vb. Yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, balıklar, soya fasülyesi yağı, fındık, ceviz, domates, havuç.



K VİTAMİNİ
- Atardamar ve toplardamarların sağlığı için önemlidir.

K ve P vitaminleri damarlarda kolestrolün birikmesine ve damarların sertleşmesine engel olur.


- Limon, portakal, özellikle kabukarında.

Ispanak, greyfurt, yeşil fasulye,
çimlendirilmiş buğday, karpuz kavun, lahana, bezelye, patates, soğan.

P VİTAMİNİ

Enerji metabolizmasında enzimlere yardımcıdır.

Tüm hücrelerde, sinir ve sindirim sisteminde,
yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesinde gereklidir.

İştah arttırıcı etkisi vardır.

Enfeksiyonlara karşı bedeni korur.

Sinir ve sindirim sistemi bozuklukları.

Eklemlerde şişme, ağrı, denge kaybı, kalp yetmezliği görülür.

Çabuk yorulma , çabuk öfkelenme, asabiyet unutkanlılık, kaslarda ve baldırlarda ağrı, kramp, sık kalp atışı, bacaklarda şişme, çocuk seslerine katlanamama, iştahsızlık, yorgunluğa rağmen uyuyamama, kabızlık, baş ağrısı.

Aşırı eksikliğinde beriberi (gece körlüğü) hastalığı görülür.

Tahıla dayalı beslenenlerde pek görülmez.

Bitki tohumları. Tohumların dış kısımlarında ve embriyolarında yoğundur.

Yemeklerin pişirme suları atılmamalıdır.

VİTAMİN (B1 VİTAMİNİ)

Alyuvarlar özelliklede kansızlık çekenler için elzemdir.

- Kan oksijeni bedene demir sayesinde taşır.

- Demirin sindirimi asitli ortamda gerçekleşir , B grubu vitaminleri eksik olanlarda ve soda gibi alkali sıvı alanlarda bu asit eksiktir. Dolayısıyla da demir yararsız olur.

- Demirin sindirimi için, alınan besinde yeteri miktarda klorofil ve bir miktarda bakır (organ etlri, susam, fındık, fıstık, kuru baklagiller, etler, balıklar, kakao, yumurta ve yeşil sebzelerde) bulunması gerekir.

-Kansızlık.

Yorgunluk, iştahsızlık, baş dönmesi.

İnek sütü demir emilimini olumlu yönde etkilemediği için kansızlık olasılığı artar.

Karaciğer, dalak, diğer organ etleri, yumurta, pekmez, üzüm, kuru meyveler, yeşil sebzeler,kuru baklagiller, fındık, fıstık, ıspanak (ancak emilimi azdır), mercimek.

Kuru fasulye, kuru bezelye,buğday, yulaf, kuru erik gibi.

Portakal, domates, muz, havuç, çavdar, bal, şalgam, kereviz.

DEMÝR (Fe)


- Vücut sıvılarının nötr kalmasını sağlar.

Kalsiyum la birbirini tamamlarlar, Biri eksikse öbürünün de etkisi azalır. - Bitkilerin olgunlaşmış tohumlarında.

Nohut, badem, mısır, Hindıba, üzüm, mercimek, bezelye, kepekli pirinç, soya fasulyesi, salatalık, portakal, domates, kavun, erik v.b.

FOSFOR (P)

Troid guddesinin dengeli çalışması için zorunludur. - Guatr.

Halsizlik, asabiyet ve gerginlik.

Deniz tuzunda ve denizden çıkan her türlü üründe . (Deniz yosununda, özelliklede “kelp” yosununda).

Azda olsa, kuşkonmaz, lahana, havuç, böğürtlen, turp, ıspanak, domates, patates, soğan, muz da bulunur.

İYOT (I)

Pıhtılaşma için önemlidir.

Kalp kası ve kas kasılmalarında, enzimlerin işlevlerini yapabilmeleri için ve sinir sistemi için de gereklidir.

Asabiyet,
gevşeyememe, uykusuzluk , huzursuzluk, halsizlik, kaslarda kramp,,aybaşı hallerinde kadınların karın krampları, ve sancıları

Diş çekilmelerinde ve ameliyatta kanamalara neden olabilir.

Süt ve türevleri, pekmez, susam, fındık, fıstık, kurutulmuş meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller.

Kara turp, kuru incir, salatalık, badem.

Kemik kırılıp sirke veya limonla kaynatıldığında suyunda kalsiyum vardır.

KALSİYUM (Ca)

Sindirimin temizleyicisi ve antiseptiğidir.

Safra salgılarını olumlu etkiler.

(Bedende bulunan ürik asidin başlıca nedeni alınan besinlerde fosforun yüksek, buna karşılık kükürdün düşük olmasıdır). - Tüm tahıllarda, cevizde, bademde ve bu türden yağlı bitkilerde.

KÜKÜRT (S)

Vücut sıvılarında asit baz dengesinin sağlanmasına yardımcı olur - Farelerde yapılan deneylerde; damarlarda genişleme, kalpte hızlı artış ve tansiyon düşüklüğü görülmüş

Tez kızan insanlarda bu mineralin noksan olduğu anlaşılmış.

Aşırı rafine yiyenlerin ve yeşil sebze yemiyenlerin bu minerale gereksinimi vardır.

Badem, ceviz, fındık, fıstık, kuru baklagiller, yeşil sebzeler ve tahıllarda.

Domates, soğan, incir, üzüm, hurma, badem, yulaf, çavdar, buğday, kara turp, gravyar peyniri, havuç, kereviz, marul, pırasa.

MAG

Hücrelerin, kasların ve dokuların bu madene şiddetle gereksinimi vardır. Vücut sıvılarında osmotik basıncı oluşturmak ve asit baz dengesi için gereklidir.

Bir araştırmaya göre kanser hastalığının bir nedenide bedenin potsayumdan yoksun kalışıdır.

Kas yorgunluğu, solunum yetersizliği.

Potasyum fazlalığında kalp iletiminde bozukluk olur ve ölüme kadar gidebilir.

Arterit, kabızlık, yüksek kan basıncı, kaslarda kramp ve gerilme, uyuklama, gevşiyememe, iştahsızlık, kolay soğuk algınlığı, ellerde ve ayaklarda üşüme, ussal ve kassal yorgunluk ve kanser.

Muz, kayısı, turunçgiller, patates.

Elma sirkesi , üzüm, üzüm suyu, bal, pekmez, domates, ve özellikle ısırgan otu.

POTASYUM (K)

NEZYUM (Mg)

Midemizin hidroklorik asit yapabilmek için asite gereksinimi vardır. Hidroklorik asit proteinlerin normal sindirimi ve madensel tuzların kana kolayca yerleşmesi için gereklidir.

Sodyum klor ile birlikte sofra tuzu mineralidir

Vücuttan sodyum kaybı aşırı ishal ve terleme yoluyla olur.

Fazla sodyum birikimi ödeme neden olur.

Vücuttan sodyum kaybı aşırı ishal ve terleme yoluyla olur.

Fazla sodyum birikimi ödeme neden olur.

Ekmekteki tuz kesilir sodyum içeren yiyecekler kaldırılır

Sofra tuzlarıda

Fasulye, kestane, tahıl, pancar, kereviz, maydonoz, marul, ıspanak, hurma.